KENDİNİ BULDUĞUNDA AŞKI BULACAKSIN: RUHUN KARANLIĞINDAN İLAHİ IŞIĞA

İçinde taşıdığın evren, dış dünyada gördüğün her şeyin kaynağıdır. Kalbinin derinliklerinde taşıdığın hisler, hayatına çektiğin insanları ve deneyimleri şekillendirir. Ruhun bu derinliğini görmezden geldiğinde, dış dünyada yalnızca yüzeysel karşılıklar bulursun. Ama unutma, o derin bağlantıyı, o ilahi sevgiyi arıyorsan, öncelikle kendi ruhunun içine, gölgelerinin arasına inmek zorundasın. Çünkü içsel huzurun ve sevgin, evrenin seninle kurduğu bağın temelini oluşturur.

RUHUN GÖLGESİNDEKİ MESAJLAR: İÇSEL YOLCULUK

Ruh bir aynadır; karanlık ve aydınlık yanlarıyla seni sana yansıtır. Astrolojik haritada Plüton ve 12. ev, gölgelerimizi, korkularımızı ve bastırılmış yanlarımızı temsil eder. Bu alanlar derin ve rahatsız edici olabilir; geçmişin acılarını, travmalarını ve korkularını barındırır. Ancak bu karanlık, aynı zamanda ışığa ulaşmanın kapısıdır. Gölgelerinle yüzleşmek, geçmiş yaralarını şifalandırmak ve kendine sevgiyi yeniden öğretmek zorundasın.

Eğer bu içsel çalışmayı yapmazsan, hayatına giren insanlar seni yalnızca yüzeysel olarak tanıyacak ve sevecektir. Sana yalnızca dış görünüşün, statün veya maddi kazançların için değer vereceklerdir. Ve bu, ruhunda daha büyük bir boşluk yaratacaktır. Çünkü birileri seni gerçekten görsün, kalbine dokunsun istiyorsun. Ama asıl soruyu sormuyorsun: “Ben gerçekten kendimi görüyor muyum?”

İÇSEL BLOKAJLAR VE RUHUN KİLİTLİ KAPILARI

Bağlantı kurmanın önündeki en büyük engel, kendi iç dünyandaki blokajlardır. Travmalar, bastırılmış duygular ve gölgeler, ruhunun derinliklerine ulaşılmasını engeller. Bu, dış dünyada yaşadığın ilişkilerde de kendini tekrar eder. İnsanlar seni yalnızca yüzeyde görür, çünkü ruhunun derinliklerine inmek neredeyse imkansızdır.

Astrolojik sembollerle ifade edecek olursak, bu blokajlar Satürn’ün duvarlarına benzer. Satürn, sınırları ve sorumlulukları temsil eder. Kendi içsel sınırlarını aşmadıkça, dış dünyada gerçek bir bağ kuramazsın. Eğer sevgi ve bağlantı eksikliği hissediyorsan, bu bir çağrıdır: “Önce kendine dön. Önce kendini sev.”

İLAHİ SEVGİYE GİDEN YOL: KENDİNİ BİLMEK

Gerçek sevgiye ulaşmak, bir başkasında değil, kendinde başlar. İç dünyana döndüğünde ve kendinle derin bir bağ kurduğunda, bu enerji dış dünyaya yansır. Çünkü ruhunun enerjisi, hayatına çektiğin insanları ve olayları belirler. Kendi iç dünyanda kaos varsa, ilişkilerin de kaotik olur. İç huzurun varsa, bu huzur her şeyine yansır.

Astrolojik haritada Venüs, sevgi ve değer duygusunu temsil eder. Venüs’ün bulunduğu ev ve açıları, kendini nasıl sevdiğini ve diğerlerinin seni nasıl seveceğini belirler. Eğer Venüs gölgede kalmışsa, yani değersizlik hissi veya dış onay arayışıyla kararmışsa, dış dünyada bu duyguyu tekrar tekrar yaşarsın.

Kendini gerçekten sevmek, yalnızca fiziksel bakım yapmak değil, ruhuna dokunmaktır. Gölgelerinle yüzleşmek, acılarını kabul etmek ve onları sevgiyle şifalandırmaktır. Kendi içindeki karanlıkta bile bir ışık bulduğunda, o ışık hayatının her alanına yayılır.

İLAHİ PARTNERİNİ ÇAĞIRMAK İÇİN İLAHİ OLMAK

Pek çok kişi, “ruh eşi” veya “ikiz alev” gibi kavramların peşinden koşar. Ancak bu kavramlar, yalnızca kendi içindeki ilahi dengeyi bulduğunda hayatına girer. Ruh eşin, senin bir yansımandır. O derin bağlantıyı, ancak kendinle derin bir bağlantı kurduğunda çekebilirsin.

Gerçek aşk, yedi boyutta bağlantı kurmaktır:

1. Fiziksel (beden)
2. Duygusal (kalp)
3. Zihinsel (fikir ve düşünce)
4. Ruhsal (maneviyat)
5. Enerjisel (aura)
6. Sezgisel (altıncı his)
7. İlahi (kozmik bağlantı)

Bu yedi boyutta bir ilişki yaratmak istiyorsan, önce bu yedi boyutta kendinle bağ kurmalısın. Çünkü kimse senin ruhunun derinliklerine, senin indiğinden daha fazla inemez.

RUHUNUN SESİNİ DUYMA ZAMANI

Meditasyon yap, yıldızların ve gezegenlerin rehberliğine kulak ver, gölgelerinle yüzleş ve kendine şefkat göster. Kendini tanımanın zamanı geldi. Çünkü içsel huzurunu bulduğunda, hayatına gelen insanlar da bu huzuru yansıtır. Kendi içindeki sevgiyi keşfettiğinde, seni bu sevgiyle kabul edecek bir partnerle karşılaşman kaçınılmazdır.

Unutma: “Kendini sevdiğin kadar sevilir, kendini gördüğün kadar görünürsün.”
Kendi ruhuna sırtını dönme. Çünkü aradığın sevgi, aradığın huzur, hep senin içindeydi.

Şimdi kendine dönme zamanı. Kendini sevme zamanı. Çünkü:
SEN GERÇEK SEVGİYİ HAK EDİYORSUN.
RUHUN GÖRÜLMEYİ VE SEVİLMEYİ HAK EDİYOR.
Tüm evrenin sevgisiyle…

Şükürle gülümseyin ve yolculuğunuzun tadını çıkarın.
Tüm ihtişam ve övgüler Yüce Olan’a.

Sevgilerimle

Işık olsun

Esra

e