İçeriğe geç

KARANLIKTA DANS EDENLER

Herkes yer yüzünün güzelliklerini anlatırken, bense yerin altındaki güzelliklerden bahsederek hikayeyi  burada başlatıyorum. Yani Karanlıktan…

Böylesine aydınlık bilgiler içereceği bir siteyi hazırlamak için neden karanlıktan başladığımı bilmiyorum. Ama belki de bilgelik karanlıkta ışıldayacak ve can bulacak…

Çünkü dünya da oluşumu sırasında milyonlarca yıl karanlık içinde kaldı ve sonra rengarenk ve masmavi bir gezegenimiz oldu.

Peki, bu mas mavi dünyamızın içinde neler kaldı?

Elbetteki mağaralar ve binlerce kilometre kalınlığında magmalar. İç içe geçmiş dünyalar…

Şimdi sizlere yerin altındaki sır yapılardan bahsedeceğim.

MERAKLILAR İÇİN MAĞARALARIN BİLİNMEYEN CAZİBESİ

Son-Doong-Cave1
Son Doong Mağarası- Vietnam

Mağara, zeminin altında ışığın gerisinde kalan, bazı kısımlarında insan girişine izin verecek kadar geniş doğal bir deliktir. Çok çeşitli kaya türlerinde meydana gelen ve çok çeşitli jeolojik süreçlerin yol açtığı mağaralar, birbirine bağlanan farklı bölümleri ile bizleri şaşırtmaktadır.

Mağaralar, geçmişten gelen halen yaşayan ısı, nem, ışık ve kaya çeşitlerinden oluşan yeraltı boşluklardır.

-Benim tanımlamama göreyse, yerin altındakilerle ve yerin üstündekilerle bağlantısı olan bir maddesel ruh. Evet evet yanlış duymadınız. Bir maddesel ruh. Bir mağaraya girip de orada bir şeyler hissetmeyeniniz yoktur herhalde. Sanki birileri sizi gözetliyor, sizi duyuyorlarmış gibi hissedersiniz. Daha önce oralarda yaşamış olanlar, insanlar veya insansı varlık ya da her neyse. Günümüz de yerin üstünde oyalayacak o kadar çok şey var iken yer altındakilerle bir kültür turlarına katılmakdıkça aklımıza bile gelmemektedir. Ben hem geçmişte, hem bu anda, hemde gelecekte yaşayan biriyim. Bugün her anlamda coşkulu , geçmiş için tarihini sorgulayan , gelecek için ise bazı hislere sahip bazı elektromanyetik alanlarımı fazlaca kullanıyor gibi olabilirim. İlgi alanı meselesi.-

MAĞARA ARKEOLOJİSİ YAPMAK İÇİN  NE TÜR HEYECAN VERİCİ SEBEPLER OLABİLİR?

 

Cro-Magnon Fransa
Cro-Magnon Mağarası-Fransa

Mağaralar, dünyanın her yerine doğal yolla dağılmışlardır. Bazıları da insanların kullanım amaçlarına göre oluşturulmuşlardır. Mağaralarda insanların yaşadığına dair her geçen gün kalıntılara rastlanmıştır. Ne zaman ve ne için kullanıldıkları tam olarak bilinmese de, gizemlerini hep korumuşlardır. Bilim insanların bunların keşfi için uzun yıllardır araştırmalarını sürdürmektedir.

Modern insanın ilk atası atası olan  Cro-Magnon, buna Homosapiens de denilir, 45.000 yıl öncesinde Fransa’da bir mağarada bulundu. Ondan sonra bu buluşlar Carbon 14 yöntemiyle hızla ilerledi. İnsan keşfettikçe daha çok bilgi edinmeye başladı. Sonra aynı Magnon insan yapısından İtalya ve İspanya’daki mağalarda da rastlandı. Bilim insanları bu mağaraların adlarını, insanoğlunun ilk atası olan Magnon kabilesinden etkilenip Cro-Magnon olarak değiştirmiştir.

Güney Afrika’daki bir mağarada birçok erkek iskelet parçaları keşfedildi. Almanya’nın Neander Vadisindeki bir mağarada da ilkel Neandertal adamın kanıtı bulundu.

Biraz daha yakın tarihe gelirsek, şu anda NASA Mars gezegeninde bile yeraltı çalışmaları yapmaktadır. 55.000.000 km geri gelirsek yani dünyamıza, Mars’daki gibi aynı araştırmalar devam etmektedir.

SPELEOJİYLE İLGİLENENLERİN BİLMESİ GEREKENLER

Son-Doong-Cave2
Son Doong Mağarası-Vietnam

Mağaraları araştıran bilimsel çalışmasına “speleoloji” adı verilmektedir. Sanırım İtalyancadaki ”Spente” kelimesinden esinlenilmiş olabilir. Spente, İtalyanca da ”sönmüş, karanlık” anlamlarına gelir.

Mağara bilimine ilgi duyanınız varsa, Speleloji bölümüyle ilgili tüm dünyada bazı okullarda eğitim verilmektedir. ”İngiltere, İtalya, Avustralya, Fransa, Cezayir, Arjantin, Belçika, Bosna Hersek, Amerika Ohio’da, Missisippi’de, Brazilya, Bulgaristan, Kanada, Çin, Kolombiya, Kosta Rika, Hırvatistan, Küba, Çek Cumhuriyeti, Almanya, Yunanistan, İzlanda, Endonezya, İran, İrlanda, İsrail, Japonya, Kore, Lübnan, Kore, Lübnan, Lüksemburg, Meksika, Moğolistan, Hollanda, Yeni Zelanda  Norveç, Polonya, Porta Riko, Romanya, Rusya, Sırbistan, Slovakya, Slovenya, Güney Afrika, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, Ukrayna, Birleşik Krallık, Venezuela ve Vietnam’da.”

Mağara bilimine ilgi duyanlarınız var ise bence harika bir bölüm. Tabii herkesin araştırmasına izin verilmiyor. Bu ülkelerin siyasi ve iktisadi durumlarına göre değişebiliyor.

HAYAL GÜCÜNÜZÜ GENİŞLETECEK MAĞARALAR

 

Mağaraların kendi içlerinde türleri vardır. İçlerinden en çok gittiğim ve ziyaret ettiğim  mağara türleri; rüzgar mağaraları ve karstik mağaralarla, şekilleri sarkık, dikik, sütun ve traventel olanlarıdır.

Sarkıt, sütun olan mağara taşlarının, bir santimetresinin oluşabilmesi için en az on yedi sene geçmesi gerekmektedir. Bu yüzden bu sütunlara dokunmamanızı tavsiye ederim. Aksi taktirde yer altındakilere karşı da doğa dostu olamayız.

Çoğu mağara, kazı çalışmaları sırasında tesadüf eseri bulunmuşlardır. Bazılarının uzunluğu bilinmiyor ve halen keşfedilmemiş olanları da var. Ülkemizde ve diğer ülkelerde gezip görüp mağaraları sizlerle paylaşacağım.

1. Luray Caverns :

Amerika’nın Virginia eyaletinde 1878 tarihinde Andrew Campbell tarafından tesadüf eseri bulunmuştur. Üzerinde büyük bir arazi üzerinde eski kasaba evleri vardır. Bu evler de müze olarak kullanılmış. İçlerinde eskiden yaşamış olan insanların giysilerinden tutunda, bebek arabalarına, dikişi makineleri,  kullandıkları silahlara kadar bölgeye ait eski eşyaları görebilirsiniz.  İzin aldıktan sonra dışarıda bolca fotoğraf çektiriyorlar. Mağaranın yakınlarında konaklama yerleri ve milli parklar var. Mağaranın hemen çıkısında da hem eğlenebileceğiniz hem de klasik arabaları görebileceğiniz bir müze daha var. Mağara 13 km uzunluğunda olduğunu tahmin ediliyor ancak 2,5 km’si halka açık durumdadır.

1969326_10152726342131542_633827607_n
Luray Cavens – Virginia

2. Petralona Mağarası :

Selanik şehrinin Haldikiki yarımadasında 1959 yılında keşfelmiştir. Mağaranın en önemli özelliği içinde Perralona adam dedikleri bir kafatasının kayalara splanmış olmasıdır. Bunun hakkında 50.000 – 700.000 yıl öncesine dahil söylentiler var. Günümüzde bu kafatasının ne tür bir insana ait olduğu bilinmemek ile birlikte , Homo sapiens mi neondertal mi ait olduğu tartışılmaktadır.

Petralona_skull_covered_by_stalagmite
Petralona mağarasındaki kafa tası görüntüsü-Halkidiki, Yunanistan

3. Grotta Del Vento Mağarası:

İtalya’ nın Toskano bölgesinin kuzeyinde Avrupa’nın en ünlü mağaralarından biridir. Rüzgarlar vasıtası ilginç kireç taşı sarkıkları ve kaya modellerine rastlamak mümkündür.

Allinterno-della-Grotta İtalya
Grotta Del Vento-Toskana, İtalya

4. Karaca Mağarası:

Türkiye’de Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Cebeli köyündedir. Mağarada diğer mağaralarda olduğu gibi sarkıklar sütunlar mağara şeklindedir. Ancak burada bir fark vardır. O da mağara içerisindeki havanın astım hastalarına ve solunum yolu hastalarına iyi gelmesidir.

2017-03-30 14.28.36

5. Oylat Mağarası :

Oylat mağarasına bir çoğunuz gitmişsinizdir.Bursa’ nın İnegöl ilçesinde Yolu düşenler mutlaka ziyaret etsinler. Bu mağara depremler sonrasında suların aşındırmasıyla ve fay hatları ile oluşmuş , oyuklardan damlayan suların oluşturduğu sarkıt ve dikitleri vardır.

oylat mağarası
Oylat Mağarası-Bursa,İnegöl

6. Gökgöl Mağarası:

Zonguldak’ ın en uzun 2. Mağarasıdır. Damlataş , sarkık ve sütunlar bulunmaktadır. Gezerken çok keyif almıştım. İçinde diğer mağaralara oranla daha çok rengarenk ışıklarla süslemişler. Sarkıklar pembeden maviye , maviden yeşile rengarenk görünmektedir. Karadeniz’e yolunuz düşerse mutlaka uğramadan geçmeyiniz. Zonguldak – Ankara yolu üzerindedir. Ulaşım gayet kolaydır.

20160604_172944-01

7. Cehennemağzı Mağarası:

Zonguldak’ın Kdz. Ereğli ilçesinde olan bu mağara ilkçağın en önemli kehabet merkezlerinden sadece biridir. O dönemlerde şu an sınırı içinde bulunduğumuz topraklarda uzun yıllar Yunanlar olduğu için bolca efsane ve hikaye mevcuttur. İçerisinde taşların içinde gizli insan şekilleri mevcuttur. Yunan mitolojisine göre Hades’ in ( Yunan mitolojisinde ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. ) yönettiği ölülerin bulunduğu mağaranın ( yeraltının ) kapısında bekçilik yapan üç başlı köpek Kerbelos’ un silüeti kayalıkların üzerinde görünmektedir. Özellikle Meryem Ana siluetinden çok etlienmiştim.

cehennemagzı magarası
Cehennem Ağzı mağarasında Meryem Ana silueti
kerbelos kopek
Cehennem Ağzı mağarasında Kerbelos silueti

8. Çal Mağarası:

Trabzon’daki Çal Mağarası, içindeki sarkıt ve dikitlerden oluşan muhteşem doğal şekilleri, 1,5 metre derinliğe ulaşan deresi, şelaleleri ve göletleri ile her mevsim turistlerin ilgisini çekmektedir. Şu an 1 kilometrelik alanı gezilebilmektedir.

çal mağarası
Çal Mağarasının dıştan çekilmiş bir görüntüsü-Trabzon

9 . Ballıca Mağarası :

Ballıca Mağarası Tokat ilinin Pazar ilçesindedir. Çal mağarasından sonra dünyanın en büyük mağarası listesinde en baş sıraları almaktadır. Birçok mağara gibi bu mağaranında tamamı ziyarete açılmamıştır. Kazı çalışmaları halen devam etmektedir. Yine aynı şekilde diğer mağaralarda olduğu gibi içeri fotoğraf makinası sokamazsınız. Bunun nedeni mağarada bulunan sarkıtların ve dikitlerin milyonlarca yılda oluşmuş olması ve fotoğraf makinasının flaşının bunlara zarar vermesidir. Ama sizi gezdiren rehber ya da görevli flash kullanmadan çekmenize izin verirseler çekebilirsiniz. Karanlıkta çekip evde photoshop ile açabilirsiniz renklerini.

ballıca mağarası
Ballıca mağarasından çekilmiş sarkık görüntüleri

10. İnaltı Mağarası :

İnatlı Mağarası Sinop İlinin bir ilçesi olan Ayancık’tadır. Ayancık İlçesi’nin İnatlı Köyü sınırları içerisinde yer alır. 1996 yılında Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından incelemeye tabi tutulmuştur. 300 metrelik bölümü ziyaretçiye açılmıştır. Mağaranın devamında 358 metre daha olduğu bildirilmiştir. Ancak 358 metrenin sadece 125 metrelik bölümünün turizme açılmasının uygun olduğu bildirilmiş, son bölümünün aşırı sulu ve çamurlu olması sebebiyle turizme açılamayacağı bildirilmiştir.

sinop-inalti-magarası
İnaltı Mağarası-Sinop

11. Yerküpe Mağarası:

Muğla’da yer alan bu mağara doğa harikası olarak karsınıza cıkar. Üstelik bahar ve yaz aylarda çeşitli sporlar ve piknik için elverişli hale geliyor. yerküpe Yaylasının hemen altında bulunmaktadır.

Yerküpe MAğarası
Yerküpe Mağarası

12. Damlataş Mağarası:

Antalya’nın Alanya ilçesinde bulunan Damlataş mağarası ,bir patlama sonucu bulunduğu söylenmektedir. Nem ve karbondioksit oranının yüksek olması sebebi ile bu mağaranın astım ve solunum yolu hastaları için şifa kaynağı olduğu söylenmektedir.

Damlataş-Mağarası
Damlataş Mağarası

13. Dupnisa Mağarası:

Ve en sevdiğim mağara olan Dupnisa Mağarası, Kırklareli’nin Demirköy ilçesine bağlı Sarpdere köyünün sınırları içersindedir. Köyün 5-6 km güneybatısındadır. 79 yaşındaki anneannem bile girdi bu büyük görkemli mağaraya. İçiniz açılacak. Çok farklı bir etkisi kalacak üzerinizde. Bu mağara birbirine bağlı iki kat ve gelişim özellikleri farklı üç mağaradan oluşan Dupnisa Mağara sisteminin toplam uzunluğu 2750 metredir. 70 metrelik bir yükselti içinde gelişen bu mağaraların hidrolojik özellikleri, gelişim dönemleri, damlataş çökelleri birbirinden son derece faklıdır. Birbirine tezat üç mağaranın üst üste bulunması son derece ilginçtir. Üstte yer alan kuru mağara, damlataş birikimi yönünden son derece zengindir. Özellikle sarkıt, dikit, sütun ve duvar damlataşları büyük boyutlara ulaşmıştır. Buna karşılık altta bulanan Dupnisa mağarası , içindeki yer altı deresi ve gölleriyle saçaklar şeklinde göllerin üzerine inen duvar ve perde damlataşları mağarayı daha cazip bir hale getirmiştir. Dupnisa mağarası kuru mağra, kız mağrası ve sulu mağra olmak üzere üç mağra sisteminden oluşuyor. Bulgarca’ da Dupnisa “delik” manasına geliyor. Kuru mağara 900 mt, sulu mağra ise 1700 mt uzunluğundadır. Mağaranın çıkışında sizi görkemli bir orman karşılayacak. Gözlerinizi alamayacaksınız. Merdivenler biraz uzun ama o rahatlamışlık hissiyle kolaylıkla merdivenleri ineceksiniz.

Screenshot_2018-11-02-15-22-49[1]
Dupsina Mağarası-Kırklareli
Bunların dışında görüntü alamadığım; Antalya’da bulunan Dim, Karain, Yalandünya ve zeytintaşı mağararı; Burdur’da bulunan İnsuyu mağarası, Denizli’de bulunan Keloğlan (Dodurgalar) ve Kaklık mağarası, Isparta’da bulunan Zindan mağarası, Karabük’te bulunan Mencilis mağarası var.

Mağaralarda yüklü enerjileri unutmayın. yüzeyden çok daha güçlü ve temiz enerjiler var. Son cümlemi Nesimi’den tamamlamak istiyorum.

“Kâh çıkarım gökyüzüne/Seyrederim âlemi, Kâh inerim yeryüzüne/Seyreder alem beni”
(1370-1425)

Şeffaf kalın,

Sevgilerimle,

Esra Doğrul

 

KARANLIKTA DANS EDENLER” için 11 yorum Yorum bırakın

  1. Esra’cım sayfanı çok beğendim.Yeni yazılarını bekliyorum 👏🏼

    Belki bir dahaki sefere Antik kentlerle ilgili birşeyler yazarsın 😊

    Sevgiler,

    Liked by 1 kişi

    • Sevdacim merhaba , yuregine saglik. Cok tesekkur ederim verdigin tavsiyeler ve takibin ve begenilerin icin. Kocamam sevgilerimleee 😍😘😇🤗

      Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: