HİÇ DUYMADIĞIMIZ DÜNYA’NIN EN ÖNEMLİ BİLİM İNSANI
Dünyamızın doğum ve bebeklik kayıtları silinmiş olmasına rağmen onun gerçek yaşını kesin olarak bilmeyi nasıl umuyoruz?
Eski çağlardan beri insanlar bu sorunun cevabını bulmanın peşinde…
1650’de İrlandalı Başpsikopoz James Ussher yaptığı bir hesaplamayla bu sorunu çözmüş gibiydi. O dönemde bu işlerle uğraşan hemen herkes gibi o da Kitâb-ı Mukaddes‘deki yaratılışı esas almıştı. Ama Kitâb-ı Mukaddes belli bir tarih vermediğinden Ussher Eski Ahit’te bilinen bir tarihe denk gelen bir olay aradı. Aradığını ikinci krallar kitabında buldu.

Nebukadnezar adlı Babil Kralı’nın MÖ. 562 yılında ölümü. Ussher buna peygamberlerin patriklerin ve Hz. Adem’den Nebukadnezar’a kadar olan 139 ismin neslini de eklemişti. Sonunda dünyanın oluşum zamanının 22 Ekim MÖ. 4004, akşam saat 6 olduğunu keşfetti. Bir Cumartesi günüydü. Başpikopoz Ussher’ın kronolojisi Batı dünyasında kutsal bilgi olarak kabul edildi.
Dünya’nın yaşını bulmak için başka bir kitaba bakılana dek!
Yaklaşık 1 milyon yıl önce büyük bir göktaşı kendinden çok daha küçük göktaşını sektirip onu yeni bir rotaya soktu. 50.000 yıl kadar önce bir çarpışmayla sonlanan bir rotaya… Büyük kanyonun semalarında görününce buraların huzurunu bozmuş olmalı. Arizona adı verilecek işte bu krateri yarattı!
Arizona’daki Barringer meteor krateri dünyadaki en büyük göktaşı krateri olup Amerika Birleşik Devletleri’nin Arizona eyaletinde bulunur. Tahmini yaşı 24000 yıldır. Kraterin çapı 1200 metreyi aşmaktadır. Derinliği ise yaklaşık 180 metredir.

Bu krateri yaratan demirli göktaşının kırıntıları günümüze kadar ulaştı. Bu demirin ne kadar zaman önce oluştuğunu bilsek dünya dahil tüm güneş sisteminin yaşını da bilebilirdik. Ama bunu nasıl öğrenebiliriz?
Bu taşın içindeki bazı atomlar radyoaktif olabilir. Örneğin Uranyum atomu kendiliğinden ayrışıp başka elementlere dönüşse bile sonsuza kadar ‘’kurşun atomu’’ olarak kalır. Atomun çekirdeği bir nevi sığınaktır. Darbelere ve çevresindeki çalkantılara karşı bağışıklık kazanmıştır. Böyle bir taşa ister çekiçle vurun, ister yağda kaynatın, isterseniz buharlaştırın, çekirdeğin saati durmaz. Güneşten ve yıldızlardan bağımsız işleyen mutlak bir zaman anlayışı vardır. Fizikçiler Uranyum atomunu bozulsa bile sabit hızla aynı kaldığını keşfetmişlerdir.
Dünyanın gerçek yaşının bulmanın Uranyum atomu kullanmaktan daha iyi bir yöntemi olabilir mi?
Bir taştaki uranyumun ne kadarının kurşuna döndüğünü bilirseniz taşın oluşumunun üstünden ne kadar zaman geçtiğini hesaplayabilirsiniz. Ama bir sorun var. Dünyanın oluşumunda var olan taşlar artık yok. Hepsi ezildi, eridi, dönüştü.
Baştan beri var olan kurşun miktarını hesaplamanın bir yolu var. Gökten bahşedilen hediyeler… Göktaşları… Arizona’daki dev krateri oluşturan göktaşının parçası bu iş için idealdi. Bu göktaşının derinlerindeki ‘’kurşun miktarı’’ dünyanın oluşumu esnasındaki miktarla birebir aynıydı.
Dünyanın yaşını bulmada bize Uranyum atomundaki kurşun miktarı yardımcı olacaktı.
Çok kolay değil mi?
Chicago Üniversitesi’nden Harrison Brown adında bir bilim adamı (jeokimyager) bunu 1947 yılında farketti. Çalışma yapması için genç bir yüksek lisans öğrencisi olan Clair Cameron Patterson ’ı seçti. Pattison bu görevle hem kendi hayatının hem de bizim hayatımızın seyrini değiştireceğinden habersizdi.
Patterson, görünürde bilimsel bir araştırmaydı. Ama altında çok daha fazlası yatıyordu. 2 Haziran 1922’de ABD’nin Lowa eyaletinde dünyaya geldi. Yine aynı eyaletteki Grinnell Yüksekokulu’nda kimya derecesini aldı. Burada eşi olacak Lorna McCleary ile tanıştı. Patterson daha sonra moleküler spektroskopide yüksek lisans yapmak üzere eşiyle birlikte Iowa Üniversitesi’ne gitti. 2. Dünya Savaşı’nın sona ermesinde büyük rol oynayan atom bombalarının icat edildiği ‘’Manhattan Projesi’nde’’ görev aldı. Tennessee’deki Oak Ridge ulusal araştırma merkezinde uranyumun elektormanyetik ayrışımından sorumlu birimde çalıştı. Savaştan sonra ise doktora yapmak için eşi Lorna’yla birlikte Chicago Üniversitesi’ne geçti. O günlerde çok sayıda bilim adamı muhtelif savaş olaylarından dolayı, Chicago Üniversitesi’nde toplanmıştı. Jeokimyada bu bilim insanları, Harold Urey, Willard Libby, Harrison Brown ve Anthony Turkevich’i içeriyordu.
Patterson, okulda tam bir asiydi ve pek başarılı değildi. Ama doğuştan bilim adamıydı. Harrison Brown, onun jeolog olmadığını bile bile ona, ‘’dünyanın yaşını bulmada yardımcı olacak kurşun atomunun kütle spektrometresini bulma görevini verdi.’’ Çünkü kütle spektrometresini iyi kullandığını biliyordu. Harrison Brown ona ‘’Pat’’ diye seslenirdi.
Harrison Brown’un Pat’den istediği ‘’ zirkon adı verilen taşın içindeki kristallerin uranyumunu ve kurşun miktarını bulmasıydı.’’ Böylece dünyanın yaşını bulacaktı!
Zirkon denen küçük kristaller, iğne başı kadar küçük, davul derisi kadar gergin ve serttir. İçlerine hiçbir madde girip çıkamaz. Milyarlarca yıldır bu böyledir. Bu zerrelerin yaşını biliyoruz, çünkü içinden çıktıkları kayaların yaşını ölçtük. Bir zirkonun içindeki uranyum miktarı 1 milyon partikül de birkaç tanedir. Kristaller, uranyumlu olarak daha küçük miktardaki kurşuna dönüşürler.
Pattison Zirkon zerrelerindeki kurşun miktarını ölçmeye çalışırken başka bir yüksek lisans öğrencisi George Tilton, zerrelerdeki uranyum miktarını ölçüyordu. Pattison’ın uranyum miktarını aynı kesinlikte ölçmesi yeterli olacaktı.
Tilton’ın sonuçları hep aynıydı. Patterson sonuçlarının laboratuvardaki doğal olarak oluşmuş kurşun ve toz zerrelerinden dolayı tutarsız olduğunu düşünüyordu. Bu nedenle laboratuvardaki kurşun miktarını daha da azaltmak için kaplarını, aletlerini asitte kaynatması ve kimyasallarını arıtması gerekeceğini anladı. Takıntı derecesinde etrafı ovalayıp sterilize etmesi sorunu çözmemişti. Kendi laboratuvarını tasarlayıp kurması gerekecekti. Harrison Brown, Pasadena California Teknolojisi Enstitüsü’nde çalışmaya başlayıp, Pattison’ı da davet edince bir fırsat doğdu.
’’Dünya’nın ilk ultra temiz odasını yapmıştı.’’ Artık yaşı belli olan bir zirkon taşındaki kurşun miktarını ölçebiliyordu.
Kütle Spektrometresini çalıştırdı. Sonunda örnekteki kurşun ve uranyum miktarını ölçerek, kaç yıl önce oluştuklarını öğrendi. Yani dünyanın gerçek yaşını…
PATTİSON İLK SEVİNCİNİ ANNESİYLE PAYLAŞTI. ‘’ANNE, DÜNYA 4.55 MİLYAR YIL YAŞINDA!’’
Pattison’ın dünyanın yaşını tespit etme araştırmasının büyük bir keşif olduğu düşülüldü. Ancak tuvaletin popülaritesini arttıran Thomas Crapper kadar neden değil?
Patterson sadece yaşadığımız gezegenin yaşını keşfetmekten memnun değildi.
Ohh. Aman Tanrım!
Hikaye daha yeni başlıyor… KURŞUN TANRISI SATÜRN
Sevgilerimle,
Esra DOĞRUL
Kaynakça:
http://www.corrosion-doctors.org/Elements-Toxic/Lead-history.htm
http://teachersinstitute.yale.edu/curriculum/units/1993/5/93.05.06.x.html
http://arkeolojihaber.net/2014/08/24/gobekli-tepe-dunyanin-en-eski-heykel-atolyesi/
http://www.yeryuzudernegi.org/kitapdetay.php?id=16
https://www.birgun.net/haber-detay/kursunlu-benzin-kimin-icadi-64177.html
https://www.secretenergy.com/blog/in_the_gno/the-connection-between-planets-and-metals/
http://www.newworldencyclopedia.org/entry/Saturn_(mythology)
http://www.burclar.net/astroloji/gezegenler-ve-simya/
http://joycestake.blogspot.com.tr/2014/10/lead-chlorofluorocarbons-and-global.html
https://www.nap.edu/read/6201/chapter/16#281
https://www.secretenergy.com/blog/in_the_gno/the-connection-between-planets-and-metals/
http://www.felsefe.gen.tr/giordano_bruno_kimdir.asp
http://ekstrembilgi.com/biyografi/aristoteles/
https://67022014.weebly.com/the-tides-turn.html
https://publish.illinois.edu/clair-patterson/fighting-for-a-clean-earth/
Reblogged this on tabletkitabesi.
BeğenBeğen
Çok güzel ilginç bir yazı eline sağlık canım
BeğenBeğen
Çok güzel değişik bir yazı eline sağlık canım
BeğenBeğen
Sitemdeki eğitim yazımı beğenmenizden dolayı siteniz dikkatimi çekti. Gördüğüm kadarı ile oldukça detaylı içerikler ve bakış açıları var. Tebrikler ve başarılar.
BeğenLiked by 1 kişi
Teşekkurlerimi sunarım. Begendiginize sevindim.
BeğenBeğen
Teşekkurlerimi sunarım.
BeğenBeğen
Çok teşekkur ederim… paylastikca güzel olur…
BeğenBeğen
Açıkçası beni takip etmeniz sonucu burdayım ve şaşırdım fakat sayfanızda gerçekten hoş ve yararlı bigiler var. Harika!
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşkkür ederim güzel yorumlarniz icin. Sizn de sayfanizi ziyaret ettim. Ve basarilarinizin devamini dilerim. Bilgi paylastikca guzeldir. Sevgilerimle.
BeğenBeğen
Bilgi paylaştıkça çoğalan ve özleştikçe tadı mükemmel olan yemek gibidir, bilgiye aç olan herkese yeter.
Araştırmacı ve latif yazılarınız ile bu yemeğe tat, tuz olduğunuz için tebrikler.
Her yeni yazınızda başarı çıtanızın dahada yükselmesi duası ile selamlar.
Fatih ÇALTI
…
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkürler Fatih Bey.
BeğenLiked by 1 kişi