KURŞUN TANRISI SATÜRN
Geçmişte insanlar, tanrılarını gökyüzünde gördüklerine ve gezegenlerinin kaderleri üzerinde önemli bir güce sahip olduğuna inanıyordu. Çıplak gözle gözlemleyebildikleri yedi klasik gezegen vardı: Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn. Bununla birlikte yaygın olarak kullandıkları yedi adet metal vardı. Bu yedi klasik metal o kadar belirgindi ki gezegenlerle tanrılarını özdeşleştirdiler.
Antik Romalılara göre halkası olan haşmetli gezegen Satürn gerçek bir yer, bir gezegen değildi. O bir Tanrı Kral’dı. Cennetle dünyanın evliliğinden olma bir çocuktu. ‘’Kurşun Tanrısı.’’
Roma forumundaki 2500 yıl önceki Satürn’e adanmış bu en eski tapınaktan günümüze bir tek bu sütunlar kalmıştı. Ayrıca hem hazine dairesi hem de ağırlık ve uzunluk ölçüleri dairesi işlevi görmüştü.
Roma döneminde, Satürn gezegeninin onuruna 17 Aralık’tan itibaren yedi gün boyunca çılgın bir bayram düzenlenirdi. Günlük yaşantı tam tersine dönerdi. Efendiler kölelerine hizmet ederdi. Savaş veya infazlara izin verilmezdi. Kumar oynamaya izin verilirdi. Evler yeşilliklerle dekore edilir, partiler düzenlenirdi. Bu festival süresince, geleneksel kıyafetlerin yerine, kölelere yeni ve şık kıyafetler giydirilirdi. Görkemli yemek masalarında aşırı yemek yenir, içki içilir ve şarkılar söylenirdi. İnsanlar birbirlerine hediyeler verirdi. Bu ‘’kış mevsiminin başlangıcıydı ve şeref madalyası Satürn’e aitti.’’ 2500 yıl önce Satürn şenliğinde herkesin birbirini selamlama şekli “Mutlu Noeller” değil, “Lo saturnalia’ydı!’’
Bundan birkaç yüzyıl sonra İlk papazlar daha fazla paganı kiliseye çekmek için Satürn şenliğini ‘’Noel’e’’ dönüştürdüler. Böylece yeni bir amaca hizmet edilecek pek çok kış gündönümü bayramına biri daha eklendi.
Satürn’ün yükselen heykeli ”Satürn Şenliği” gecesinde böyle görünüyordu herhalde.
Antik Roma’da bu Tanrı’nın bir de karanlık yönü vardı. Yok yere öfke krizleri geçiren, soğuk, somurtkan, ağırkanlı bir Gulyabaniydi o. Babasına karşı dehşet verici bir şiddet suçu işlemiş ve kendi çocuklarını yiyip yutmuştu.
Eskilerin çıplak sözle görebildiği gezegenler içinde Satürn en yavaş olanıdır. Neden ismini kurşun tanrısından aldığını da açıklıyor bu. Çünkü kurşun bilinen en ağır ve en yoğun metaldi. Bu yüzden Satürn’le ilişkilendirildi.
Satürn’ün karakterindeki olumsuz yanların kurşun zehirlenmesinin çok eski belirtilerini yansıttığı inkâr edilemez. Romalılar garip insanlardı. Kurşuna maruz kalmanın insanları zehirlediğini, kısır bıraktığını ve delirttiğini bile bile; ev eşyalarından, madeni paralara, kozmetikten, tıpta kullanılan malzemelere, efsanevi su kemerlerinden, su taşıyan boruları yapmak için, hangi metali kullandılar bilin bakalım?
İpucu vereyim: Plamin (plumber) yani tesisatçılık kelimesi kurşunun Latincesi olan plumbumdan gelir.
Meşhur hamamlarını kullanmak için hangi metali kullandılar dersiniz?
Şarapları çok ekşiyse neyle tatlandırdılar?
Sarnıçlarını ve çömleklerini neyle kapladılar?
Daha yakın bir tarihe bakılırsa, Julius Caesar’ın neden tek çocuğu oldu?
Roma İmparatorluğu’nun gerilemesinde ve çökmesinde büyük rol oynadığı sanılan kurşunun yaygın kullanımı tarihçiler arasında büyük sansasyona neden oldu.
Zehirli olduğunu bile bile neden kurşun kullanmaya devam ettiler?
Çünkü kurşun ucuzdu. Erime noktası çok düşük olduğundan eritilmesi de kolaydı. Rahatça şekil alıyordu. Kurşunu işleyen ve öldürücü boyutta ona maruz kalan madenciler ve işçiler de gözden çıkarılabilirdi. Hayatlarının bir önemi yoktu. Onlar köleydi.
Dünya’daki kurşunun çoğu canlılardan güvenli bir uzaklıkta yer altında oluşmaya başladı. Ama bundan 8500 yıl kadar önce insanlar yeryüzünü kazıp kayalıklardan maden çıkarmayı keşfettiler.
Bu villa daha yeniyken yani 2000 yıl önce Romalılar yılda 80.000 ton kurşun üretiyordu.
Kurşun insan için neden bu kadar zehirlidir?
Çünkü vücudumuza girdiği zaman hücrelerimizin gelişip büyümek için ihtiyaç duyduğu çinko ve demir gibi metalleri taklit eder. Hücrelerdeki enzimler kılık değiştirmiş kurşuna kanıp dans etmeye başlarlar. Ama bu ölüm dansıdır. Çünkü kurşun hücrenin hayati ihtiyaçlarını karşılayamayan bir sahtekârdır. Kurşun aynı zamanda hücreler arasındaki iletişim ağı olan Nörotransmitterleri de bloke eder. Hafıza ve öğrenme için hayati olan moleküler reseptörleri engeller. Bu özellikle çocuklar için çok zararlıdır. Ama kurşun zehirlenmesi ayırım yapmaz.
Hikayemiz henüz burada bitmedi… KURŞUN ASKER
Sevgilerimle,
Esra DOĞRUL
Kaynakça
Neil Degrasse Tyson-Cosmos
Reblogged this on tabletkitabesi.
BeğenLiked by 2 people
COSMOS belgeselinin aynısını birebir yazmışsınız..kaynak olarak da birsürü yer göstermişsiniz:)
BeğenBeğen
Evet ne mutlu izlemissiniz. Cok az izleyen var. Ben izlemeyenlere link atiyorum. Ama herkesin vakti yok izlemeye ya da okumaya. kaynak neil de tyson carl sahan ne guzel bilgiler degil mi? izleyen izlemeyn herkesle paylasmis oldum. Ve paylasmak beni cok mutlu ediyor. Dinlerken de mutlu oluyorlar. Ama anlatinca daha heyecanli anlatiyorum😊 var mi sizin de paylastiklariniz 🤗 hayat paylasinca guzel bilgi paylastikca cogalir. Biz de kalmasin aktaralum buyusun 🙏 kopernik,buruno, gallileo yazilarina da bakmanizi tavsiye ederim. Biraz edebi ama yine de hikayeler harika 😉
BeğenBeğen
vay be kaynaklara bak !!! COSMOS 7. bölüm dakikayı da yazayım mı :))) zahmet olmasın size.
BeğenBeğen