Bir zamanlar, gökyüzünün engin mavi derinliklerinde, Savaş Tanrısı İndra oturmuş, aşağıdaki dünyaya bakıyordu. Gözleri, insanların çamurlu su içinde dans ederken, neşeyle güldüklerini gördü. Göz kamaştıran bu sahne, İndra’nın ruhunu sarmalayan … Continue Reading İndra’nın Dünyaya İnişi: Bir Yolculuk
Düzenlediği o görkemli şölende kayda geçmiş en büyük incilerden biri olan küpesini çıkarttı ve bir kadeh şarabın içinde onu eritti. Onu sarhoş edecek kadar içirdi ve Mısır’ın en güzel kadın dansçılarını, onunla şehvetli dans etmesi için gönderdi…
Apollo, tanrı Zeus ve tanrıça Leto’nun en güzel oğluydu, o tanrıların en güzeliydi. Saçları altın rengi ve gözleri gök mavisiydi. Masmavi bir tunik giyerdi. Giydiği giysi yüzünü ve bedenini daha da parlatırdı. Panter gibi güçlü ve parıldayan bir derisi vardı, göz alıcıydı. İnsanların yüzleri onu görünce aydınlanırdı. Üzerinde yay ve oklarını taşırdı. Altından arabası ve atları vardı. Geçtiği yerlere alev ve ışıltı bırakıyordu…