ÇOCUKLUĞUMUN RAMAZANLARI

Ramazan ayı geldi. İlk orucun ne zaman tutulacağı dilden dile konuşuldu. Herkes çok mutlu, çok heyecanlı. Tüm Müslüman alemi 11 ay süresince ”Ramazan ayı gelsinde, evimiz bereketlensin, etrafa nur ve rahmet yağsın” diye dua ederler. O kadar güzeldir ki Ramazan ayı Müslümanlar için; Sevinçtir adeta bayramdır. Sahurda yenecekler planlanır. İftara davet edilecek misafirlerin listesi önceden hazırlanır. Birlikte iftar yemeği yemek için sözleşilir; kişiler bu sayede sık görüşürler ve birbirlerine bağlanırlar. ”Allah yolunda birlikte sofralarını ve dinini paylaştıklarına inanırlar. Sahur ve iftar saatleri heyecanla beklenir. İftarda yapılacak yemekler özenle seçilir.

Ramazan ayında kişilerin yüzleri güler; kendilerini bu ayda güvenli hissederler. Çünkü bu ay ”Allah’a daha yakın olma ayıdır.” Ezan sesi kulaklarına duygusal ve güzel gelir. Herşeyden kendilerini arındırırlar ve günah olabilecek davranışlardan sakınırlar. Daha çok sevap kazanmak için ellerinden geleni geleni yaparlar. Filtrelerini eksiksiz bir şekilde vermek için can atarlar. Ramazan ayı Müslümanlar için hayati değer taşır.

Ramazan ayında her akşam teravih namazına gidilir. Yatsı namazından sonra kılınan bu namaz 20 rekat olup, cemaatle kılınmasında faydalı görülür. Ramazan ayında okunan Kuran-ı Kerim’in her bir harfine çok sevap yazılır. ”Kuran-ı Kerim’de bin geceden daya hayırlı olan Kadir Gecesi’de’‘ bu aydadır. Kuran-ı Kerim Ramazan ayında indirilmiştir. (BAKARA 185)

Bu Ramazan ayı öyle güzel bir aydır ki; sokakta aç insan kalmaz. Allahü teâlâ’nın Meryem Ana’ya hergün rızkını bıraktığı gibi Ramazan ayında kullarını aç bırakmaz. (ÂLİ İMRÂN 37) Çoğu zaman bir hayvanın ezan okunduğunda sesli bir şekilde bağırdığını ya da ayağa kalktığına şait oluruz. İşte bu Ramazan ayında hayvanların bile oruç tuttuğu söylenir. Yüce Allah âlemlerin Rabbi, her kulunun yiyeceği rıskı düşünür.

Eskiden Ramazanı  hatırlarım… Ailem küçük olduğumuz için sahura kaldırmazdı. Çünkü 4-6 yaşındaki çocuklarına oruç tutturmaya kıyamazlardı. Bende kardeşimle birlikte sahur saatine kadar uyuyakalmayalım diye saat başı nöbet tutardık. Sanki günlerce aç kalacakmışız gibi kapasitemizden oldukça fazla yemek yerdik. Ezan sesine kadar da sıra sıra yatağımızdan kalkar, kardeşimle birbirimize su verirdik. ”Ağaç yaş iken eğilir” deyimi bu masumluğa çok uygun olur. O yaşlarda herşey masum, iyi ve güzeldi. Hepimizin illlahiki minicikken Kuran kursuna gitmişliği ve dua ezberlemeye çalışmışlığı vardır. Bunların hepsi şimdi kulağıma oldukça sempatik geliyor. Sonrasında kardeşim ile birlikte dinimizin en ince ayrıntılarını öğrenmeye çalışırdık; araştırırdık ve bunu severek yapardık. Çocukluk arkadaşlarımla da geleneğimizi sürdürerek Ramazan ayında teravih namazlarına giderdik; enerjilerimizi birleştirip daha çok dua okuduk, İstanbul’da bulunan camiileri gezerdik; birlikte iftar yemekleri yedik. O kadar çok mutlu olurduk ki bu güzel paylaşımızı halen  devam ettiriyoruz. 

Şimdi insanlık tarihi ile ilgili okuduğum herşeyin Kuran’da yazması beni çok mutlu ediyor. Herşeyi anlamak ve bilmek olanaksız. Çünkü Ali İmran Suresi’nin 7. ayetinde de yazdığı gibi: ”Sana bu muazzam kitabı indiren O’dur. Onun bir kısmı anlamları kesin olup kitabın temelini oluşturan ayetlerdir. Diğer bir takımları da anlamları benzeşik olanlardır. Halbuki, onun gerçek yorumunu ancak Allah bilir…”

Bu Ramazan ayı daha güzel geçecek ”inanıyorum.” Son günlerde yaşadığımız üzücü olayların devamının olmamasını diliyorum. Ramazan ayının, tüm yılın ve sonraki her Ramazan aylarının, birlikte iyi geçmesi için dua edelim. ”Birlikten kuvvet doğar” çünkü. Allah bizi ülkemizi ve tüm insanları korusun. Bu mübaret ay; barış, bereket ve merhamet içinde geçsin.

Ramazanınız kutlu olsun.

Esra DOĞRUL