CARL SAGAN’IN KOZMİK TAKVİMİ
BÖLÜM 1:
VAROLUŞUMUZUN SAHNESİ
Hayat nasıl başlamıştı?
Yaratılıştan itibaren 13.8 milyar yıllık süreyi sıkıştırıp, bir yıllık zaman sürecine indirgeyebilseydik; içinde bulunduğumuz şu andan bir saniye önce Fatih Sultan Mehmet Han, İstanbul sularına doğru atını sürüyor olacaktı. 3 saniye önce de Rahmet Peygamberi, Mekke’den Medine’ye doğru kavurucu güneş altında yol almaktaydı…
Tüm bunları nasıl mı biliyoruz?
Nadiren 100 yıldan fazla yaşayan insan, evrenin hikayesinin yayıldığı engin süreyi kavramayı nasıl umabilir ki?
Son zamanlarda ileri ülkelerin ünlü bir gökbilimcisi Carl Sagan, evrenin ve yaşamın sırlarını bizimle buluşturdu. Kronolojik olarak evrenin 13.8 milyar yıllık kozmik zamanını anlamaya çalışmak için onu bir yıla sıkıştırdı. Bu sayıyı 12 aya böldü ve yaklaşık olarak her bir ayı 1.20 milyar yıla, her günü yaklaşık 40 milyon yıla, her saniyeyi ise 500 yıla indirgedi. Carl Sagan’ın bu fikrini ‘’Kozmik Takvim’’ olarak biliyoruz.
‘’Haydi şimdi beyin fırtınası yapalım.’’
‘’Kozmik takvim 1 Ocak’ta evrenimizin doğuşuyla başlıyor.’’
Evren’in ilk anına gidelim…
‘’1 Ocak ‘’Büyük Patlama.’’
Zamanda görebildiğimiz ilk nokta bu. Şimdilik…
Bu deyim aslında biraz kafaları karıştırmıyor değil. Zannediliyor ki, başlangıçta çok büyük, muazzam bir gaz kütlesi varmış, bu gaz sıkışmış ve kendi içine sığamayarak aniden patlamış ve tüm uzaya dağılmış. İşte Big Bang dedikleri buymuş!
Bu tasvir baştanbaşa yanlıştır. Eğer başlangıçta bir gaz kütlesi varsa, o gazı oraya kim koydu? Eğer gaz yok da öylesine bir patlama varsa, o patlayıcı oraya nereden geldi? Patlayan neydi?
Big Bang deyimini ilk kez İngiltere’de Cambridge Üniversitesi’nde Astronomi Profesörü olan Fred Hoyle, BBC’de bir program sırasında kullandı. O deyim, o günden bugüne her ülkede benimsendi.
‘’Evrenimiz tek bir atomdan bile küçük bir noktadan doğdu.’’
İlk başta tasavvur edilemez derecede sıcaktı. Uzay’ın kendisi kozmik bir patlamayla yandı. Ancak evrenin genişlemesiyle birlikte madde soğumaya yüz tuttu. Artık çarpışmayan parçacıklar kaynaşarak daha büyük parçacıklara dönüşmeye başladı. Birkaç saniye sonra, evren zamanla atomlara dönüşecek bileşenlerle doldu: Protonlar, nörtonlar ve elektronlar.
Evet, tüm bunların hepsi büyük patlamadan birkaç dakika sonra oldu. Yaklaşık 380 bin yıl sonra, atom çekirdekleri elektronlar kaparak atomlar oluşturmaya başladı. Böylece ilk kimyasal elementler ortaya çıktı: Hidrojen ve helyum. Radyasyon ve madde arasındaki karşılıklı etkinin azalmasıyla birlikte radyasyon serbestçe yayılabilir hale geldi; sonuçta evren saydamlaştı. Uzay daha da genişlerken radyasyon dalgaları uzadı ve enerjileri azaldı. Bu karanlık çağlarda maddenin baskın biçimi gazdı; çünkü ışık saçan yıldızlar henüz yoktu. ‘’Bu karanlık yaklaşık 200 milyon yıl boyunca hüküm sürdü.’’
Şimdi ne mi doğacak, gelin birlikte bakalım…
KAYNAKÇA:
Carl Sagan-Cosmos
Neil Degrasse Tyson-Cosmos
Bilgi Küpü-NTV
Taşkın Tuna-Muhteşem Tasarım
Kategoriler
Çok güzel ellerine sağlık ….
BeğenLiked by 1 kişi