İçeriğe geç
En Son

ASHÂB-I KEHF: YEDİ UYURLAR

Şimdi size olağanüstü bir hikaye anlatacağım. Hikayenin içinde kendinizi bambaşka bir yerde bulacaksınız. Hep öyle değil midir ki zaten ? Bir film izlediğinizde , bir kitap okuduğunuzda , efsanevi mistik bir hikaye dinlediğinizde o anı yaşamış gibi oluruz. Bloğuma neden mağaralarla başlamış olduğumu merak ettiğinizi varsayalım. Bunun sebebini açıkçası ben de bilmiyorum. Birşey, varlığını hissettiğim bir ışık , beni dibe en derine çekiyor , sonrasında sebebini bilmediğim olayları ve karanlıkta kalmış şeyleri aydınlığa çıkarmamı sağlıyor. Sonrasında bu takip ettiğim ışık, karanlığı aydınlatmamı sağladığında, yukarı gökyüzüne çıkaracakmış gibi hissetmemi sağlıyor. Ve böylece Bulutların üzerinden baktığımda kendimi çok hafif hissediyorum. Şimdi ışığa doğru bir yolculuk yapalım..

KARANLIKTA DANS EDENLER

Sizlerle çoğunu ziyaret ettiğim en çok ilgimi çeken mağara türleri rüzgar mağaraları ve karstik mağaralar ile şekilleri sarkık, dikik , sutun ve traventel olanları ile ilgili görsellerden bahsedeceğim. Mağaralarda bulunan sarkıt,sütun ve dikit taşların bir santimetresinin oluşabilmesi için en az 17 sene geçmesi gerekmektedir. Bu yüzden bu sütunlara dokunmanızı tavsiye etmem. Aksi taktirde yeraltındakilere karşı doğa dostu olamayız. Bu mağaraların çoğu tesadüf eseri bulunmuşlardır. Kazı çalışmaları devam ettiği için bazılarının kilometreleri bilinmiyor ve halen keşfedilmemiş olanlar da var. Onlardan ülkemizde bolca vardır. Yurtdışında da görüp , hatırladığım bazı mağaraları da ekleyeceğim. Ancak her mağarada şeklin bozulmasından ötürü fotoğraf çekilmediğini belirtmek isterim. İşte o mağaralar bunlardır ;